Rektörümüz Prof. Dr.
Ersan Aslan, Üniversitemizi tercih etmek isteyen öğrenci adayları ile
ailelerinin sorularını ve merak edilenleri yanıtlamak için TRT EBA kanalında
Burçak Ateş Güler ve Ankara Bilim Üniversitesi Eğitim ve Kariyer Uzmanı İsmail
Yolcu'nun beraber sunduğu Hedefe Doğru programına konuk oldu.
Üniversitemiz hakkında
bilgi veren Rektörümüz Prof. Dr. Ersan Aslan, ''31. yılını yaşayan bir Üniversiteyiz.
Fakülte ve meslek yüksekokullarımızda temel bilimler, sağlık bilimleri,
mühendislik bilimleri ve sosyal bilimler alanında 116 program ve bölümümüz
mevcut. Yakın geleceğin büyük Türkiye’sinin mimarlarını yetiştirme noktasında
Üniversitemiz farklı bir eğitim modeli benimsemiştir. Bu modelle ön lisans,
lisans ve lisansüstü programlarında milletimizin bizlere emanet ettiği gençleri
yetiştirmekteyiz. Kırıkkale, savunma sanayinin merkezinde yer alan bir
şehrimiz. Kırıkkale’de MKE fabrikaları kurulduğundan bu yana şehrin bütün dinamikleri
savunma sanayi dinamikleri üzerine kurulduğu gibi 1992 yılında kurulan
Üniversitemizin de eğitim ve araştırma modeli savunma sanayi modeli üzerine
kurgulanmıştır. Biz savunma sanayi öncelikli çalışmalar yaparken gelecek adına
önemli olan yeşil dönüşüm, yeşil yönetim ve gıda ile ilgili programlar da açma
eğilimi gösterdik. Bu kapsamda üzümüyle, bağlarıyla meşhur Delice ilçemizde
Bağcılık ve Bitki Koruma Programları açtık. Genele katkı sağlamaya ek olarak
yerel sektöre hizmet edecek bölüm ve programlar açmaya özen gösteriyoruz.” dedi.
Çocuklarının mezuniyet
sonrasında iş sahibi olmasının ailelerin öncelikli beklentisi olduğunu ve bu
beklentiyi karşılama adına öğrencilerimizi mezun olmadan sektöre hazır hale
getirme çabası içinde olduklarını ifade eden Rektörümüz Prof. Dr. Ersan Aslan, “Bu
noktada mezun olan öğrencilerin işe başladıkları yerlerde oryantasyona tabi
tutulup tutulmadıklarına bakmalıyız. Bu önemli bir ayrım noktasıdır. Diğer üniversiteleri
tenzih ederek söylüyorum ki 116 program ve bölümümüzdeki bütün öğrencilerimiz,
eğitim-öğretim döneminde teorik eğitim alırlar ve bu teorinin laboratuvar
çalışmasını yaptıktan sonra sektörde uygulamasını yaparlar. Öğrencilerimiz sahada
nasıl çalışacaklarının eğitimini de alıyorlar. Biz de işinin ehli ve becerikli insanlar
yetiştirme derdindeyiz. Bizim farkımız burada.” şeklinde konuştu.
Rektörümüz Prof. Dr.
Ersan Aslan, konuşmasının devamında bölüm tercih ederken dikkat edilmesi
gereken noktalara değindi. Rektörümüz konuşmasında, “Öğrencilerimiz internet
sitemize girdikleri zaman bölümleri görüyorlar. Ailelerin dikkat etmesi gereken
hususlar var. Seçecekleri bölüm güncel olmalı ve 30 yıl sonrasına kadar işlevi
olan bir bölüm olması gerekir. Bu bölümleri tercih ettiklerinde sınıf, tahta ve
hoca arasındaki etkileşimde mi kalıyorlar.
Müfredatta eğitim-öğretim planları sadece teoride mi kalıyor yoksa
güncel mi bunlara bakmaları gerekiyor.
Üniversitemizde danışma kurulları var. Bölümün eğitim ve öğretimini
görmek için içerideki paydaşlar ve dış sektördeki paydaşlarla toplantı yapmak
zorundalar. Örneğin Makine Kimya A.Ş.'nin ağır silah fabrikasında bir teknik
anlatılıyor. Oraya giden öğrencilerimiz anlamıyor. Sektör bize şunu diyor: 'Bu
tekniği de programların içine koyun bu tekniklerde öğrenciler tarafından
bilinsin.' Dolayısıyla programların güncellenmesi gerekiyor. Sayın YÖK
Başkanımızın geçtiğimiz hafta bir demeci olmuştu. YÖK Başkanımız, 'Güncelliği
gitmiş bölümleri ayıklayıp gençlerimizi 30-35 sene götürebilecek bölümleri
adapte edeceğiz.' demişti. Bu yüzden gençlerimiz ve aileleri tercihleri
yapacakları zaman Üniversitemize gelsinler. Üniversitemizin ve Rektörlüğümüzün
kapısı onlara her zaman açık. Üniversitemizde 131 tane laboratuvarımız var.
Gençlerimiz ve aileleri buraya gelerek bu laboratuvarlarımızı da görebilirler.
Laboratuvarlarımız araştırma ve sektör tarafından da kullanılıyor. Siz sadece
eğitim-öğretim için laboratuvarınızı kullanıyorsanız kaynak israfı gibi oluyor.
Laboratuvarları araştırmacı kullanmalı, sektör temsilcileri kullanmalı ve kendi
ürünlerini orada test edebilmeli. Ailelerimizin dikkat etmesi gereken diğer bir
hususta üniversitelerin bölümlerinin veya fakültelerinin akreditasyonu var mı? Akreditasyonu
olması gençlerimize şunu sağlıyor: Yurt içinde veya yurt dışında bir işe
başvurdukları zaman mezuniyet diplomasının yanında Türkiye Yeterlilik Çerçevesi
damgası vuruluyor. Bu damga fakülte ya da bu bölümün Türkiye içindeki bir
organizasyon tarafından akredite edildiği için önem taşıyor. Akredite edilen
kuruluş da Avrupa'da başka bir kuruluş tarafından akredite edilmiştir. Bunun
anlamı diplomanız tüm dünyada geçerli demektir. Bazı bölümler ve programlar var
ki Türkiye de olmazsa olmaz. Silah Sanayi Teknikerliği Bölümü de bunlardan
birisi. Mühendisler, teknikerler ve meslek lisesi mezunları arasındaki iş
hayatındaki dayanışma ruhu bazen anlaşılamıyor. Mühendis seviyesinde olan
arkadaşlarımız tasarım noktasında çalışıyorlar. Fabrikada üretimin
koordinasyonunu yapıyorlar. Yürütülen işi genel olarak teknikerler ve meslek
lisesi mezunları yapıyor. Türkiye'de Milli Eğitim bakanlarımız tarafından epey
atak yapıldı. Hala da ciddi atak yapılması gerekiyor. Mühendisler, teknikerler
ve meslek lisesi mezunları arasındaki koordinasyonu ve gücü iyi sağlamazsanız
bizim üretim hatlarımız zayıflıyor. Yapay zeka geldi artık çoğu işi o yapacak
diyenlerde var. Yapay zekanın girdiği üretim alanları sınırlı Türkiye'de kaç
tane var bakmak lazım.” ifadelerine yer verdi.
Eğitimde pratik
uygulamanın önemine değinen, ulusal ve uluslararası başarılarımız hakkında
bilgi veren Rektörümüz, “Bizim hala nitelikli eleman dediğimiz meslek lisesi ve
meslek yüksekokulu mezunu teknikerlere ihtiyacımız var. Ara eleman değil aranan
ve nitelikli elemana ihtiyacımız var. Yani bu istatistiki bir veriye dayanmıyor
ama ben mesleğinde 41. yılını çalışan, meslek lisesi mezunu olup da sektörde de
çalışmış biri olarak şunu söyleyebilirim ki, bir üretim tesisinde bir
mühendisin çevresinde muhakkak bir halka olmalıdır. Mühendisin çevresinde 4-5
ya da 10 tekniker, o teknikerin de çevresinde belki 30-40 meslek lisesi mezunu
olması lazım. Bir baş var ve o başın çevresinde kollar ve ayaklar olmalı ki
gövde yürüsün. Yoksa nasıl yürüyebilir ki? O yüzden geçen yıl açtığımız Silah
Sanayi Teknikerliği Programı tamamen doldu. İlk açtığımız sene doluluk oranımız
yüzde yüzdü. Bizlerin şöyle bir avantajı var: Uygulamayı yapacakları yer
sıkıntımız yok. Neden? Anne ve babalar çocuklarını gönül rahatlığıyla
gönderebilirler ve bu çocuklarımız teorik bilginin yanında teori ile
uygulamanın üst üste örtüştüğü deneyimi alarak, nitelikli, aranan bir birey
haline gelmektedirler. Dünyada üniversiteleri sıralayan birçok sıralama
kuruluşları mevcut. Bunlardan en önemlilerinden biri olan Times Higher
Education (THE) sıralamasına 2021 yılında 1500. sıradan girdik. Zaman içinde
yapmış olduğumuz yayınlar, atıflar, endüstriyel ilişkilerimiz, farklı
değerlendirme kriterlerine bağlı olarak inşallah daha da yükseleceğiz. 31.
yaşını yaşayan genç bir Üniversiteyiz. THE’nın Genç Üniversiteler ve Asya
Üniversiteler sıralaması vardı. Burada da 501. sıradayız. Bir de GreenMetric
diye bir sıralama endeksi var. GreenMetric de ne kadar ağacınız var, atıkları
nasıl değerlendiriyorsunuz, öğrenci başına düşen yeşil alan, kullanmış
olduğunuz alternatif enerji kaynaklarının bakıldığı bir sıralama. Bunlara
baktığınızda 2022 yılında sıralamaya girmiştik ve 937. sıradaydık, 2023 yılında
880’li sıradayız ama bu yıl muhtemelen 700’lü sıralara ineceğiz. Bildiğiniz gibi
iki milyon ağacımızın, göletlerimizin, spor alanlarımızın olduğu güzel ve yeşil
bir kampüsümüz var. YÖK’ün ve YÖKAK’ın değerlendirme kriterlerinde de her sene
yükselerek giden bir grafiğimiz var. Dolayısıyla Üniversitemize gelen
gençlerimiz mutlu bir şekilde Üniversitemizden mezun olup gidiyor.” dedi.
Program, TRT EBA ekibi
tarafından Rektörümüz Prof. Dr. Ersan Aslan'a radyo hediye edilmesi ve toplu
fotoğraf çekimiyle sona erdi.
;
;
;
;